Ağrı'daki Nuh'un Gemisi Kalıntıları Üzerine Yeni Bulgular

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi'nden Prof. Dr. Faruk Kaya, Doğubayazıt'ta bulunan Nuh'un Gemisi kalıntıları ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Bölgede yürütülen yol çalışmaları sırasında ortaya çıkan seramik parçaları, Kalkolitik Dönem'den itibaren insan faaliyetlerinin varlığına işaret ediyor. Bu bulguların, Hazreti Nuh'un yaşadığı dönemle örtüştüğünü belirten Kaya, inanç turizmi açısından bölgenin korunması gerektiğini ifade etti.

Geçmişten Günümüze Nuh'un Gemisi Araştırmaları

Doğubayazıt’ın Telçeker ve Üzengili köyleri arasında yer alan ve Nuh'un Gemisi'ne ait olduğu iddia edilen yapının keşfi, 11 Eylül 1959 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait bir uçakla harita mühendisliği yapan Yüzbaşı İlhan Durupınar tarafından gerçekleştirilmiştir. Yapılan araştırmalar sonucunda alınan örnekler, bölgede yerleşik yaşamın yaklaşık 5 bin yıl öncesine dayandığını göstermektedir. 2022 yılında Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi ile İstanbul Teknik Üniversitesi iş birliğiyle kurulan 'Ağrı Dağı ve Nuh'un Gemisi Araştırma Ekibi', kapsamlı jeofizik, kimya ve jeoarkeoloji çalışmaları yürütmüştür.

Dünya Çapında Eşsiz Bir Bulgu

Prof. Dr. Faruk Kaya, bu bölgedeki bulguların dünya genelinde benzeri olmayan bir yapı sunduğunu ifade etti. Araştırmalar, bölgeye yönelik Türk ve uluslararası bilim insanları tarafından yapılan incelemeleri kapsamaktadır. Kaya, "Burada bir gemi olabileceği ve bu geminin boyutlarının İncil'de belirtilen Hazreti Nuh'un gemisinin boyutlarıyla eşleştiğini ifade eden bilim adamları var," dedi. Bu durumun, inanç turizmi açısından büyük bir potansiyel taşıdığını vurguladı.

Koruma ve Müzeye İhtiyaç Duyuluyor

Prof. Dr. Kaya, bölgedeki formasyonların korunması gerektiğinin altını çizerken, "Bu yapının turizme kazandırılması ve derinlemesine bilimsel çalışmaların teşvik edilmesi son derece önemlidir," şeklinde konuştu. Ayrıca, Nuh'un Gemisi'nin nerede karaya oturduğu konusunda çalışmaların sürdüğünü belirten Kaya, bu bölgeye bir müze kurulmasının önemini vurguladı. Kentin inanç turizmi potansiyelinin değerlendirilmesi için bir müze kurulmasının gerekliliğini dile getiren Kaya, böyle bir yapının bölgedeki turizmi büyük ölçüde artırabileceğini belirtti.

Heyelan Tehdidi ve Koruma Önlemleri

Ayrıca, bölgenin heyelan riski taşıdığına da dikkat çeken Kaya, ilkbahar yağışları ile birlikte yapının tahrip olduğunu gözlemlediklerini ifade etti. Bu durumu önlemek için gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini vurgulayan Kaya, "Burada yapılan araştırmalar, hem tarihi hem de bilimsel açıdan büyük öneme sahiptir," dedi.

Bölgedeki tarihi ve kültürel mirasın korunması için gereken adımların atılması, hem yerel halk hem de uluslararası bilim camiası tarafından talep edilmektedir. Bu tarihi alanın korunması ve daha fazla araştırma yapılması, inanç turizmi açısından bölgenin önemini artıracaktır.

İLGİLİ HABERLER