Diyarbakır’da düzenlenen basın toplantısında, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, gündemdeki konulara dair önemli açıklamalarda bulundu. Türkoğlu, kalıcı barışın sağlanması için Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün temin edilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, Tevgera Jinên Azad (TJA) tarafından 1 Ekim’de Diyarbakır'dan Ankara’ya gerçekleştirilecek yürüyüşe destek verdi.
Rojin Kabaiş'in Ölümü ve Adalet Talebi
Halide Türkoğlu, geçtiğimiz yıl şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden Rojin Kabaiş’i anarak, cinayetinin aydınlatılması için bir yıldır bekleyen aile ve kadınların adalet talebini dile getirdi. Türkoğlu, Rojin’in cansız bedeninde bulunan iki erkeğe ait bulguların kimler olduğunu öğrenmek istediklerini belirtti. Kadın cinayetlerinin üstünün örtülmek istendiğini ifade eden Türkoğlu, bu tür olayların aydınlatılması için mücadele edeceklerini vurguladı.
Üniversiteli Kadınların Talepleri
Kadına yönelik şiddet konusuna da değinen Türkoğlu, üniversiteli kadınların yaşadığı sorunlara dikkat çekti. Ücretsiz yurt, eğitim ve barınma taleplerinin önemine vurgu yaparak, bu taleplerin çözülmesi gerektiğini ifade etti. Türkoğlu, üniversiteli kadınların güvenli bir ortamda eğitim alabilmeleri için gerekli tedbirlerin derhal alınması gerektiğini söyledi.
Eğitimde Cinsiyet Eşitliği ve Anadilde Eğitim
Eğitim alanındaki cinsiyet eşitsizliğine dikkat çeken Türkoğlu, ailelerin çocuklarının eğitim masraflarını karşılamakta zorlandığını aktardı. Cinsiyetçi eğitim politikalarının kabul edilemez olduğunu belirten Türkoğlu, fırsat eşitliğine dayalı bilimsel ve anadilde eğitim modelinin savunulması gerektiğini ifade etti.
Sağlıkta Cinsiyetçi Uygulamalar
Sağlık alanındaki cinsiyetçi uygulamalara da değinen Türkoğlu, İstanbul’da bir hastanede kadınların izni olmadan yapılan işlemlerin kabul edilemeyeceğini belirtti. Kadınların sağlık hizmetlerine erişimde yaşadığı zorlukların ve sağlık politikalarındaki sorunların kadınların ve bebeklerin yaşamını tehdit ettiğini ifade etti.
Kadına Yönelik Şiddet ve Cezasızlık
Türkoğlu, kadın cinayetlerindeki artışın siyasi iktidarı rahatsız etmediğini, aksine erkek egemen zihniyetin güçlenmesine neden olduğunu söyledi. Kadın cinayetlerinin cezasızlık politikalarıyla normalleştirilmeye çalışıldığını vurguladı. Bireysel silahlanmanın önlenmesi gerektiğini belirterek, bu konuda gerekli önlemlerin alınmadığını ifade etti.
İstanbul Sözleşmesi ve Kadınların Mücadelesi
Kadına yönelik şiddetle mücadele kararlılığını sürdüreceklerini dile getiren Türkoğlu, İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceklerini belirtti. Kadınların özgür ve eşit bir yaşam talep ettiğini ifade ederek, bu yönde mücadele edeceklerini söyledi.
Cezaevlerinde Hukuksuzluklar
Cezaevlerinde yaşanan hukuksuzluklara dikkat çeken Türkoğlu, siyasi kadın tutsakların tahliyelerinin keyfi bir şekilde ertelendiğini belirtti. Bu durumun insanlığa karşı işlenen bir suç olduğunu vurgulayan Türkoğlu, yetkililere çağrıda bulundu.
Barış Süreci ve Öcalan’ın Rolü
Kürt meselesinin çözümü için sürdürülen sürecin önemine değinen Türkoğlu, Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanmasının barışın kalıcılaşması için kritik olduğunu ifade etti. 1 Ekim’deki yürüyüşün kadınların özgürlük ve eşitlik taleplerini yükseltmek için bir fırsat olduğunu belirtti.
Türkoğlu, “Barışın kalıcılaşması için Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması gerekmektedir,” diyerek, yürüyüşe katılım çağrısında bulundu. Bu kapsamda, kadınların, gençlerin ve halkların özgürlük taleplerini vurgulayan Türkoğlu, “Yaşasın kadın dayanışması!” ifadeleriyle konuşmasını sonlandırdı.
