Son yıllarda gıda kaynaklı sağlık sorunlarındaki artış, beslenme alışkanlıklarının uzun vadeli etkilerini yeniden gündeme getirmiştir. Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Yasin Kutlu, kanserin yalnızca bir hatayla değil, yıllar içinde yapılan yanlış tercihlerle oluştuğunu belirterek, özellikle işlenmiş gıdalar ve hatalı pişirme yöntemlerinin kanser riskini önemli ölçüde artırdığını ifade etti.
İşlenmiş Etler Kesin Kanserojen
Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Yasin Kutlu, mutfaklarda gizli tehlikeler bulunduğu konusunda uyarılarda bulundu. Özellikle sucuk, salam ve sosis gibi işlenmiş et ürünlerinin, Dünya Sağlık Örgütü tarafından kesin kanserojen olarak sınıflandırıldığını vurgulayan Kutlu, "Bu ürünler, sigara ve asbest ile benzer riskler taşımaktadır. İçerdikleri nitrit ve nitratlar, sindirim sisteminde nitrozaminlere dönüşerek özellikle kolon kanseri riskini artırmaktadır. Mangalda ya da közde pişirilen etlerde oluşan yanık yüzeyler, heterosiklik aminler ve polisiklik aromatik hidrokarbonlar gibi zararlı maddeleri içerir. Bu bileşiklerin DNA hasarına yol açtığı ve meme, pankreas, kolon kanseri riskini artırdığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Yanık kısımların kesilmesi riski tamamen ortadan kaldırmaz" şeklinde açıklamalar yaptı.
Tekrar Isıtılan Yağlar Sessiz Tehlike
Fast food restoranlarında sıkça kullanılan kızartma yağlarının tekrar tekrar ısıtılmasıyla biriken toksik maddelere de dikkat çeken Doç. Dr. Kutlu, "Bu durum, akrilamid gibi kanserojen maddelerin birikmesine neden olmaktadır. Hayvan deneylerinde karsinojen olduğu gösterilen bu maddelerin insanlarda da kanser riskini artırdığına dair güçlü bulgular bulunmaktadır. Ayrıca, turşular, salamuralar ve tütsülenmiş ürünler yüksek tuz içeriği nedeniyle mide kanserine zemin hazırlayabilir. Nemli ortamlarda saklanan fındık, ceviz, bakliyat ve tahıllarda oluşabilen aflatoksin maddesinin ise karaciğer kanseri ile doğrudan ilişkili olduğu bilinmektedir" diye ekledi.
Geleceğinizi Etkileyen Seçimler
Kanserin önlenebilir bir hastalık olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Kutlu, "Kanser vakalarının yaklaşık yüzde 40'ı önlenebilir faktörlerle ilişkilidir. Beslenme bu faktörlerin başında gelmektedir. Tabağınıza koyduğunuz her şey, gelecekteki sağlığınız için bir yatırımdır. 'Bir kereden bir şey olmaz' düşüncesi yanlıştır; kanser, küçük ama sürekli yanlışlarla başlar" diyerek sözlerini tamamladı.