reklam
reklam
17 Aralık 2025
İstanbul
Açık
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,7167 %0.02
50,2672 %0.02
5.934,35 % 0,42
Ara
RVpress Güncel Cizre’de Sokağa Çıkma Yasağının 10. Yılı: 14 Cenaze Hâlâ Kayıp

Cizre’de Sokağa Çıkma Yasağının 10. Yılı: 14 Cenaze Hâlâ Kayıp

Okunma Süresi: 3 dk

Şırnak’ın Cizre ilçesinde, halkın özyönetim taleplerine karşı 14 Aralık 2015 tarihinde ilan edilen sokağa çıkma yasağının üzerinden tam 10 yıl geçti. 79 gün süren bu yasağın ardından, bebek, çocuk, kadın ve yaşlıların da aralarında bulunduğu 288 kişi yaşamını yitirdi. İnsan hakları örgütlerinin raporlarına göre, hayatını kaybedenlerin 177’si bodrumlarda katledildi. Ancak, bu süre zarfında kaybolan 14 cenaze hâlâ bulunamadı ve aileleri, sonuçsuz kalan soruşturmalar karşısında büyük bir acı içinde bekliyor.

Cenazelerin Akıbeti ve Ailelerin Talepleri

Yasağın ardından, birçok cenaze aylarca teşhis edilemedi ve ailelere uzun süre teslim edilmedi. MEBYA-DER verileri, aradan geçen yıllara rağmen kayıp olan cenazelerin isimlerini ve durumlarını ortaya koymaktadır. Feride Yıldız, Mardin Çelebi, Hacer Arslan, Osman Gökhan, Hüseyin Derviş, Servet Aslan, İdris Susin, Ali Aslan, Cemal Pürlek, Emrah Aşkan, Sercan Uğan, Mustafa Keçanlu, Emrah Aşkın ve Sakine Durmiş’in cenazelerinin hâlâ kayıp olduğu bildirilmektedir. Aileler, 'Bir kemik parçası bile olsa versinler, bir mezarı olsun' diyerek yetkililerden yanıt bekliyor.

Soruşturmaların Sonuçsuz Kalması

Sokağa çıkma yasağının ardından başlatılan soruşturmaların büyük çoğunluğu sonuçsuz kalmıştır. 70 dosya için savcılık takipsizlik kararı verirken, yapılan itirazlar da Sulh Ceza Hakimlikleri tarafından reddedilmiştir. Beş dosyada “daimi arama” kararı verilmiş, ailelerin başvuruları neticesinde 54 dosya Anayasa Mahkemesi tarafından reddedilmiştir. 16 dosya ise hâlâ bekletilmektedir. Anayasa Mahkemesi'nden sonuç alamayan aileler, 52 başvuruyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşımıştır. 25 dosyada ise soruşturma 10 yıldır sürüncemede kalmıştır.

Yaşanan Acılar ve Kayıp Ailelerin Hikâyeleri

Kayıp cenazelerden biri olan Hacer Arslan’ın annesi Hizne Arslan, 10 yıldır kızından haber alamayan ailelerden biridir. Hizne Arslan, yasak döneminde kızı Hacer ile oğlu Mehmet Sait ve kardeşi Mehmet Selim Turay'ı kaybetti. Hacer, Cizre Belediyesi’ne bağlı Bişeng Sağlık Kabini’nde çalışıyordu. Aile, evleri yıkılınca yakınlarının yanına sığınmış ve Hacer ile son görüşmesini yasağın 35. gününde gerçekleştirmiştir. Hizne Arslan, kızını ararken kardeşinin de öldüğünü öğrenmiştir. 'Kıyameti yaşadık. 10 yıl geçti, yaralar hiç kapanmadı. Devlet, ‘Cenaze elimizde değil’ dedi. Defalarca kan verdik ama hiçbir sonuç çıkmadı. Bir kemik parçası bile olsa versinler, bir mezarı olsun,' diyerek acısını dile getirmektedir.

Hizne Arslan, oğlunun cenazesini “dişinden teşhis ettiğini” belirtmektedir. 'Kızımın tabutu sanıp açtığım tabutta oğlum çıktı. Vücut bütünlüğü yoktu, onu dişinden tanıdım. Her kontrol noktasında tabut tekrar açıldı. O günleri unutmuyorum,' diyerek yaşadığı travmayı aktarmaktadır. Ayrıca aileler, bodrumlardaki enkazların dere kenarına dökülüp üzerlerine park yapılmasına da tepki göstermekte ve buranın çocuklarının mezarlığı olduğunu vurgulamaktadır.

Barış Çağrısı ve Beklentiler

On yıldır kayıplarının izini süren Hizne Arslan, barış çağrısında bulunmaktadır. 'Biz savaş istemedik. Benim ciğerim yandı, başka anneler yanmasın. Zindanlar açılsın, barış olsun. Anneler çocuklarına kavuşsun,' diyerek taleplerini dile getirmektedir. Aileler, yıllardır yanıtlanmayan soruların açığa çıkarılmasını, kayıp cenazelerin akıbetinin belirlenmesini ve sorumluların yargı önüne çıkarılmasını istemektedir. Bu süreç, Cizre'deki kayıpların ve onların ailelerinin yaşadığı acının hala taze olduğunu gösteriyor ve adalet talebinin ne denli önemli olduğunu gözler önüne seriyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *