Kütahya'nın Çavdarhisar ilçesinde yer alan Aizanoi Antik Kenti'nde sürdürülen kazı çalışmaları, dünyada en iyi korunmuş Zeus Tapınağı'nın mimari kalıntılarını gün yüzüne çıkarmaya devam ediyor. 2012 yılında Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından Dünya Mirası Geçici Listesi'ne dahil edilen bu antik kent, tarihi ve kültürel önemiyle dikkat çekiyor. Kazı çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteğiyle çeşitli akademik kurumlar ve şirketler tarafından gerçekleştiriliyor.
Kazı Çalışmalarının Detayları
Kazı çalışmaları "Geleceğe Miras Projesi" kapsamında finanse edilmekte olup, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) tarafından yürütülmektedir. Çalışmalara, akademik personelin yanı sıra 10 teknik eleman ve 50 işçi de katılmaktadır. Gürok Turizm ve Madencilik AŞ ile Halk Yatırım da projeye destek veren diğer kuruluşlar arasında yer almaktadır. Kazıların başkanlığını üstlenen DPÜ Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gökhan Coşkun, bu sezon haziran ayından itibaren Zeus Tapınağı çevresinde yoğun çalışmaların sürdüğünü aktarmaktadır.
Zeus Tapınağı'nın Tarihi ve Yapısal Özellikleri
Prof. Dr. Coşkun, Zeus Tapınağı'nın Roma döneminde antik kentin en önemli yapısı olduğunu belirtmektedir. Yaklaşık 2 bin yıldır ayakta kalan bu yapı, dünya çapında en iyi korunmuş Zeus Tapınağı olarak tanınmaktadır. Ancak, binlerce yıl süren doğal afetler ve depremler, yapının yapısal bütünlüğüne zarar vermiştir. Tapınak, M.S. 92 civarında İmparator Domitianus döneminde inşasına başlanmış ve M.S. 2. yüzyılın ilk yarısında Hadrianus döneminde tamamlanmıştır. Roma döneminin ardından Bizans döneminde kiliseye dönüştürülen tapınak, 13. yüzyılda bölgeye yerleşen Çavdar Tatarları tarafından bir kale olarak kullanılmıştır.
Günümüzdeki Kazı Çalışmaları ve Buluntular
Zeus Tapınağı'nın restorasyonu için eksik parçaların gün yüzüne çıkarılması amacıyla gerçekleştirilen kazılarda, beklenenden çok daha fazla mimari parçanın korunmuş olduğu gözlemlenmiştir. Tapınağın, yaklaşık 3 metre yüksekliğinde ve 55 metreye 35 metrelik bir podyum üzerinde yer aldığı tespit edilmiştir. Ayrıca, podyuma ait parapet blokları da kazı sırasında ortaya çıkarılmıştır. Kazı alanında yapılan araştırmalar, Bizans dönemine ait mezarların da bulunduğunu göstermektedir. Tapınağın güneydoğu köşesinde açığa çıkan bu mezarların, tapınağın kilise olarak kullanıldığı dönemde yapıldığı belirlenmiştir. Şu ana kadar 19 mezar tespit edilmiştir ve kazının genişletilmesiyle sayının artması beklenmektedir.
Mermer Döşemeler ve Restorasyon Projeleri
Prof. Dr. Coşkun, tapınağın avlusunun tamamen mermer döşemelerle kaplı olduğunu ve bu döşemelerin bazı alanlarda iyi korunarak günümüze kadar ulaştığını ifade etmektedir. Kazı çalışmaları, tapınağın restitüsyon, rölöve ve restorasyon projelerinin hazırlanması amacıyla da sürdürülmektedir. Gelecek yıl restorasyon uygulamalarına başlanabilmesi için yıl sonuna kadar kesintisiz çalışmaların devam etmesi planlanmaktadır. Tapınağın temeli sağlam bir yapıya sahiptir. Altında yer alan 'kripta' olarak bilinen tonozlu galeri, orijinal haliyle durmakta ve tapınağa sağlam bir temel oluşturmaktadır.