Kasım ayında küresel ham çelik üretimi, Çin'deki üretim düşüşü nedeniyle geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,6 azalarak 140,1 milyon tona geriledi. Ancak Türkiye, bu dönemde ham çelik üretimini yüzde 10 artırarak 3,3 milyon tona yükseltti. Bu veriler, Türkiye'nin çelik endüstrisinin dinamiklerini ve global pazardaki yerini yeniden şekillendirdiğini gösteriyor.
Küresel Üretimde Düşüş ve Çin Etkisi
Dünya Çelik Birliği (Worldsteel) tarafından açıklanan verilere göre, kasım ayında küresel ham çelik üretimi, 2024 yılının aynı ayıyla kıyaslandığında önemli bir düşüş kaydetti. Özellikle dünyanın en büyük çelik üreticisi olan Çin'de, üretim yüzde 10,9 oranında azalarak 69,9 milyon tona düştü. Japonya'nın çelik üretimi ise yüzde 1,6 azalarak 6,8 milyon tona inerken, ABD'nin üretiminde yüzde 8,5'lik bir artış gözlemlendi ve bu rakam 6,8 milyon tona ulaştı. Almanya'da ise üretim yüzde 2,6 düşerek 2,8 milyon tona geriledi, Güney Kore'de ise bu rakam yüzde 4,8 azalarak 5 milyon tona indi.
Türkiye'nin Üretim Başarısı
Kasım ayında Türkiye'nin ham çelik üretimi, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10 artış göstererek 3,3 milyon tona yükseldi. Bu artış, Türkiye'nin çelik sektöründeki rekabet gücünü ve üretim kapasitesini artırma çabalarının bir sonucu olarak değerlendirilmektedir. Ayrıca, Brezilya'nın çelik üretimi yüzde 0,7 artarak 2,8 milyon tona, İran'ın ise yüzde 9,2 artışla 3,4 milyon tona ulaştığı tahmin edilmektedir.
Küresel Üretimde Genel Trendler
2023 yılı ocak-kasım döneminde küresel ham çelik üretimi, 2024 yılına göre yüzde 2 azalarak 1 milyar 662 milyon tona geriledi. Bu dönemde, Çin'in üretiminde kaydedilen yüzde 4'lük düşüş dikkat çekiyor. Çin Ticaret Bakanlığı, 12 Aralık'ta çelik ihracatını düzenlemek amacıyla 2026'dan itibaren lisans sistemi uygulamasını planladığını duyurdu. Bu adım, Avrupa dahil birçok ülkede Çin'den gelen düşük maliyetli çelikle ilgili artan eleştirilerin bir yanıtı olarak değerlendiriliyor.
Türkiye'nin ocak-kasım dönemi çelik üretimi ise yıllık bazda yüzde 2 artış göstererek 34,6 milyon tona ulaştı. Bu, Türkiye'nin çelik sektöründeki büyüme potansiyelini ve uluslararası pazardaki etkinliğini artırma yönünde atılan önemli bir adım olarak kaydedilmektedir.
