Almanya Eğitim ve Aile Bakanı Karin Prien, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin iktidara gelmesi halinde ülkeyi terk etmeyi düşündüğünü ifade etti. Prien'in bu açıklaması, Almanya'da artan aşırı sağ hareketler ve demokrasiyle ilgili tartışmaların yoğunlaştığı bir dönemde geniş yankı uyandırdı.
AfD'nin Değerleri ve Prien'in Endişeleri
Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisine mensup olan Prien, AfD'nin savunduğu değerlerin "özgürlükçü ve demokratik bir toplumla bağdaşmadığını" belirtti. Prien, "AfD'nin yönettiği bir Almanya'da yaşamak istemem. Böyle bir durumda ülkeyi terk etmeyi düşünürüm." şeklinde konuştu. Bu açıklama, AfD'nin söylemlerinin yalnızca göçmenler için değil, aynı zamanda azınlık grupları ve demokratik değerlere karşı da tehdit oluşturduğunu savunan Prien'in derin kaygılarını yansıtmaktadır.
Aşırı Sağın Yükselişi ve Sonuçları
Son anket verilerine göre, AfD'nin Almanya'nın doğusundaki eyaletlerde birinci parti konumuna yükselmesi, ülkedeki aşırı sağın iktidar olma olasılığını yeniden gündeme getirmektedir. Prien, bu gelişmenin kendisi ve diğer Yahudiler için tehdit oluşturduğunu vurguladı. Bakan, Almanya'daki devletin Yahudileri sokaktaki saldırılara karşı koruma konusunda yetersiz kaldığını ileri sürdü.
İsrail'e Yöneliş
Prien, Almanya'yı terk etmesi durumunda İsrail'e gitmeyi planladığını belirtti. Yahudi asıllı olan Prien, yaşanan savaşa rağmen İsrail'in tüm Yahudiler için en güvenli kaçış noktası olduğunu dile getirdi. Prien, "İsrail devleti bunun için kurulmuştur" diye konuştu. Ayrıca, Almanya'daki Yahudilerin, kamuya açık alanlarda Davud Yıldızı veya kipa gibi semboller taşımaktan çekindiklerini ifade etti. Prien, dışarıdan Yahudi olarak tanınan kişilerin ayrımcılığa maruz kaldığını, hatta fiziksel saldırılara uğradığını belirtti.