Dünyanın önde gelen gıda ve içecek üreticisi Nestlé, yeni CEO’su Philipp Navratil’in liderliğinde önemli bir dönüşüm sürecine girdiğini açıkladı. Şirket, maliyetleri düşürme stratejileri çerçevesinde, önümüzdeki iki yıl içerisinde toplam 16 bin çalışanın işine son vereceğini duyurdu. Bu karar, Nestlé’nin performans odaklı kültür hedefi doğrultusunda atılmış bir adım olarak değerlendiriliyor.
İşten Çıkarma Planı ve Tasarruf Hedefi
Nestlé, 12 bin beyaz yakalı çalışanla birlikte toplamda 16 bin pozisyonun kaldırılacağını bildirdi. Şirketin açıklamasına göre, bu hamleyle yılda yaklaşık 1 milyar İsviçre frangı (yaklaşık 940 milyon sterlin) tasarruf edilmesi hedefleniyor. İşten çıkarma duyurusunun hemen ardından Nestlé’nin hisse fiyatı, yatırımcılar tarafından olumlu karşılandığı için kısa sürede yüzde 7,5 oranında bir artış gösterdi.
CEO Philipp Navratil’in Vizyonu
Yeni CEO Philipp Navratil, şirketin geleceği için kapsamlı bir dönüşüm sürecine ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Navratil, “Performans odaklı, pazar payı kaybetmeyi kabul etmeyen ve kazanmanın ödüllendirildiği bir kültür yaratıyoruz. Dünya değişiyor ve Nestlé’nin daha hızlı değişmesi gerekiyor” şeklinde bir açıklama yaptı. Hisse senedi analisti Diana Radu, bu kararların Navratil’in yönetiminde, Nestlé’nin maliyet politikalarında şeffaflık sağlama amacını yansıttığını ifade etti.
Şirketin Zor Dönemi ve Yönetim Değişiklikleri
Philipp Navratil, Eylül ayında görevden alınan eski CEO Laurent Freixe’in yerine atanmıştı. Freixe, doğrudan astı olan bir çalışanla olan ilişkisini açıklamadığı gerekçesiyle görevden alınmıştı. Bu süreçte, Yönetim Kurulu Başkanı Paul Bulcke de görev süresi dolmadan istifa etti. Yatırımcılar, şirketin uzun süredir devam eden yönetim sorunlarından Bulcke’yi sorumlu tutmaktaydı.
Sağlık Üzerine Eleştiriler
Nestlé, geçtiğimiz yıl bebek mamalarındaki yüksek şeker oranları nedeniyle eleştirilerin odağı haline gelmişti. İsviçreli bir sivil toplum kuruluşu ve Uluslararası Bebek Maması Eylem Ağı (IBFAN) tarafından yapılan araştırmada, Nestlé’nin düşük ve orta gelirli ülkelerde sattığı bebek mamalarının sağlıksız düzeyde yüksek şeker içerdiği ortaya çıkmıştı. Bu durum, zengin ülkelerde satılan ürünlerin çoğunda ilave şeker bulunmadığı gerçeğiyle çelişiyor.