İran Cumhurbaşkanı Masud Pezeşkiyan, Birleşmiş Milletler'in (BM) ülkesine yönelik uygulamayı planladığı yeni yaptırımları hukuka aykırı ve adaletsiz olarak değerlendirdi. Pezeşkiyan, BM Genel Kurulu toplantıları sırasında gazetecilere yaptığı açıklamalarda, büyük güçlerin bölgedeki istikrarsızlığı artırmak için "yüzeysel gerekçeler" arayışında olduğunu ifade etti.
Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması'na Bağlılık
Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan, İran'ın Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması'ndan (NPT) çekilmeyeceğini vurguladı. Ancak, ülkesinin nükleer programının temel unsurlarında hiçbir şekilde esneklik göstermeyeceğini belirtti. Pezeşkiyan, ABD yönetiminin nükleer müzakerelerde, özellikle Siyonist rejim saldırısından önceki süreçte yeterince ciddi bir yaklaşım sergilemediğini dile getirdi. Ayrıca, ABD'nin uranyum zenginleştirmeyi durdurma talebine yanıt vermekten kaçındı.
Uluslararası Denetim Konusunda Belirsizlik
İran'ın uluslararası denetçilerin nükleer tesislerini ziyaretine izin verip vermeyeceği konusu ise henüz netlik kazanmış değil. Pezeşkiyan, BM Genel Kurulu'ndaki konuşmasında ABD ile İran arasındaki güven bunalımının "çok kalın ve yüksek" olduğunu belirtti. Bu açıklamalar, BM Güvenlik Konseyi'nin Rusya ve Çin destekli bir tasarıyı reddetmesiyle aynı döneme denk geldi. Söz konusu tasarı, yeniden uygulanacak yaptırımların önlenmesini hedefliyordu. Oylamada 4 üye tasarıyı desteklerken, 9 üye karşı oy kullandı ve 2 üye çekimser kaldı.
Yaptırımların Ekonomik Etkileri
Avrupa üçlüsü, 28 Ağustos'ta İran'a yönelik BM yaptırımlarını yeniden uygulama sürecini başlatmıştı. Bu süreç, İran'ın 2015 nükleer anlaşmasına uymadığı gerekçesiyle 30 gün olarak planlanmış ve bugün sona ermiştir. Yeni yaptırımlar, İran ekonomisine ciddi bir darbe anlamı taşıyor. Bu yaptırımlar, finansal işlemlerden petrol ticaretine, füze ve silah ticaretine, ayrıca uranyum zenginleştirmeye kadar geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır. Bunun yanı sıra, çok sayıda İranlı yetkili ve ülkenin nükleer ve füze programlarına katılan kişiler de yaptırımlara tabi tutulacaktır.
Siyonist rejim ve ABD, İran'ın nükleer tesislerini ve stoklarını denetlemek amacıyla uluslararası denetçilerin yokluğunda uydu ve istihbarat sistemlerine güvenmek zorunda kalacaklardır.