Diyarbakır'da 4 Ocak 2024 tarihinde gerçekleştirilecek olan 'Umut ve Özgürlük Mitingi', Demokratik Kurumları Platformu tarafından Cemil Paşa Konağı'nda yapılan basın toplantısıyla duyuruldu. Mitingin amacı, Abdullah Öcalan’ın özgürlük koşullarına dikkat çekmek ve toplumsal barış ile demokrasi taleplerini güçlendirmek olarak belirlendi.
Toplantıya Yoğun İlgi
Açıklamaya katılanlar arasında Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları Çiğdem Kılıçgün Uçar ve Keskin Bayındır ile Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüleri Meral Danış Beştaş ve Ali Kenanoğlu yer aldı. Ayrıca, çeşitli siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri temsilcileri de toplantıda hazır bulundu. Platform adına okunan deklarasyon, Özgür Kadın Hareketi’nden (Tevgera Jinen Azad-TJA) Fatma Ablay tarafından Kürtçe, DEM Parti Gençlik Meclisi üyesi Reşo Birhat Kurtulan tarafından ise Türkçe olarak aktarıldı.
Ortadoğu'daki Gelişmelere Dikkat Çekildi
'Umut ve özgürlük için şimdi ayağa kalkma zamanıdır' başlıklı deklarasyonda, dünya ve Ortadoğu'da yaşanan gelişmelerin halkların özgürlük ve ortak yaşam talepleri doğrultusunda yeni bir ihtiyaç doğurduğu ifade edildi. Metinde, 3. Dünya Savaşı'nın belirsizlik siyaseti ile şekillendiği ve bu süreçte halkların özgürlük mücadelesinin önemine vurgu yapıldı. Ayrıca, demokratik bir çözümün ve barışın sağlanmasının koşullarının mevcut olduğu belirtildi.
Kürt Halkının Mücadelesi
Yüzyıllık süre zarfında Kürt halkının varlığının inkarı ve taleplerinin bastırılması eleştirilerek, bu süreçte Kürtlerin demokrasi ve özgürlük mücadelesinin mahkeme salonlarında ve cezaevlerinde sürdüğü ifade edildi. Abdullah Öcalan'ın 15 Şubat 1999'da Türkiye’ye getirilmesiyle başlayan süreçte, tekçi ulus devlet anlayışının hedef alındığı belirtildi. İmralı tecridi ile birlikte, bu politikaların toplum üzerindeki etkileri de gündeme getirildi.
Barış İmkanlarının Değerlendirilmesi
Öcalan'a uygulanan tecridin, hukuki ve siyasi çözüm imkanlarını ortadan kaldırma çabasıyla ilişkilendirildi. Barış mücadelesinin ve muhatap arayışının canlı tutulduğu süreçte, yapılan tek taraflı ateşkeslerin ve barış gruplarının çabaları, toplumda güçlü bir karşılık bulduğu kaydedildi. 1993 yılından bu yana yürütülen barış mücadelesinin, toplumsal dinamikler üzerinde önemli bir etkisi olduğu ifade edildi.
Demokratik Modernite ve Kadınların Rolü
Kapitalist moderniteye karşı demokratik modernitenin önemine değinilirken, bu yeni yaşam paradigmasının toplumsal mücadeleler açısından taşıdığı anlam vurgulandı. Kadınların özgürlük mücadelesinin de bu süreçte merkezi bir rol üstlendiği, tarihi yeniden yazma çabalarına katkı sağladığı belirtildi.
Yeni Bir Barış ve Çözüm Fırsatı
27 Şubat Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı ile birlikte yeni bir barış ve çözüm fırsatının doğduğu ifade edildi. Yıllarca süren çatışmalı süreçlerin sona ermesi, demokrasi ve özgürlük taleplerinin hayata geçirilmesi için bu sürecin her anının tarihi bir değer taşıdığı vurgulandı. Abdullah Öcalan'ın çağrısı doğrultusunda atılacak adımların, demokratik toplum inşasında önemli bir aşama olacağı belirtildi.
Umut Hakkının Uygulanması Gerekiyor
Toplumun barış ve çözüm umudunu Öcalan'ın varlığı ile birlikte koruduğu ifade edildi. 'Umut hakkı' kavramının, sadece bir halkın değil tüm halkların özgürlük hakkı olduğu belirtildi. AİHM kararları ve evrensel hukuk gereği, umut hakkının geciktirilmeden uygulanması gerektiği vurgulandı. Bu bağlamda, Öcalan’ın özgürlüğü için yapılan çağrının, toplumsal bir irade ile desteklenmesi gerektiği ifade edildi.
4 Ocak Pazar günü Diyarbakır İstasyon Meydanı'nda yapılacak miting, bu taleplerin hayata geçirilmesi için önemli bir buluşma noktası olacak. Tüm halklar, bu önemli etkinlikte bir araya gelerek, barış ve özgürlük taleplerini dile getirmek üzere davet ediliyor.