Ünlü şarkıcı Ece Seçkin ve eşi Çağrı Terlemez'i tehdit eden A.U.S. hakkında yeni bir gelişme yaşandı. Ev hapsine alınmış olmasına rağmen, tacizlerine devam eden A.U.S., mahkeme tarafından yeniden değerlendirmeye alındı. Ece Seçkin, yaşananları sosyal medya üzerinden paylaştığı açıklamayla duyurdu.
Olayın Arka Planı
Ece Seçkin, yaklaşık dört yıldır kendisi ve ailesi üzerinde devam eden taciz ve tehditler konusunda sıkıntı yaşadığını belirtti. Şarkıcı, A.U.S.'nun kendisini ısrarlı bir şekilde takip ettiğini ve sözlü tacizlerde bulunduğunu ifade etti. Seçkin, bu kişinin kendisini 'kocam' zanneden bir şizofreni hastası olduğunu vurgulayarak, A.U.S.'nun tehditlerini de ayrıntılı bir şekilde aktardı. Açıklamasında, A.U.S.'nun eşine yönelik olarak 'seni öldüreceğim' şeklinde mesajlar attığını ve kendisinin de sürekli olarak takip edildiğini belirtti.
Mahkeme Süreci ve Yeni Karar
A.U.S., ilk olarak gözaltına alındıktan sonra yurt dışı yasağı konularak ev hapsine alınmıştı. Ancak, ev hapsine rağmen tacizlerine devam eden A.U.S., mahkeme tarafından hastanede üç hafta boyunca gözlem altında tutulması kararıyla tekrar gündeme geldi. Ece Seçkin'in avukatları, A.U.S.'nun bu süre zarfında da tehditlerine devam ettiğini dile getirerek, sürecin yetersiz kaldığını ifade etti.
Seçkin, yaşanan bu durumun kendilerini büyük bir tehlikeye sürüklediğini vurgulayarak, A.U.S.'nun serbest bırakılmadan önce hem kendi hem de toplum güvenliği için kontrol altına alınması gerektiğini belirtti. Sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, A.U.S.'nun İstanbul dışındaki ikamet adresi nedeniyle verilen kararın etkili olmadığını, bu kişinin taksi ile kendisinin bulunduğu adrese gelmek için bir şoförle anlaştığını ifade etti.
Toplum ve Güvenlik Açısından Endişeler
Bu durum, yalnızca Ece Seçkin ve eşi için değil, aynı zamanda genel kamu güvenliği açısından da kaygı verici bir tablo ortaya koyuyor. Ece Seçkin, yaşadığı bu zor süreçte kamuoyundan destek talep etti ve A.U.S.'nun serbest bırakılmasının tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini belirtti. Bu olay, adli süreçlerin ve güvenlik önlemlerinin ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Gözlem altında tutulma kararı, A.U.S.'nun potansiyel tehlikelerine karşı bir önlem olarak görülse de, Seçkin ve ailesinin yaşadığı korku ve tehditlerin son bulması için daha kapsamlı adımlar atılması gerektiği anlaşılıyor. Ece Seçkin'in yaşadığı bu olay, toplumsal bir sorun olan taciz ve tehdit vakalarının ciddiyetini bir kez daha hatırlatıyor.