Son yılların popüler tatil destinasyonlarından biri olan Çanakkale, ünlü komedyen Ata Demirer’in yaşamına da yön veren bir mekan haline geldi. Demirer, Bozcaada'ya duyduğu derin aşkı ve burada yaşamanın kendisine kattıklarını içten bir dille paylaştı. "Beni buraya ilk getiren şey insanlar değil. Ben buraya doğa için geldim." sözleriyle adanın güzelliklerine vurgu yapan Demirer, burada edindiği deneyimlerin ve duyguların altını çizmektedir.
Bozcaada ile Tanışması ve Doğa Aşkı
Ata Demirer, ilk kez tüplü dalış yapmak üzere gittiği Bozcaada'da, adanın doğal güzelliklerine aşık olduğunu ifade etti. Bozcaada’nın doğasının kendisini büyülediğini belirten Demirer, "O doğa bir şekilde kendini korumaya devam ediyor. Buranın doğallığı anlamında korunabildiğini düşünüyorum," dedi. Bu sözler, ada yaşamının kendisi için ne denli önemli olduğunu gözler önüne seriyor.
İlk Kazandığı Parayla Bozcaada'dan Ev Aldı
Demirer, kariyerinin ilk dönemlerinde kazandığı parayla Bozcaada'dan ev aldığını açıkladı. "İlk kazandığım parayla burayı aldım. Yani biriktirdiğim ilk parayla. O zaman ben büyük aşığım Bozcaada'ya," diyerek adaya olan bağlılığını vurguladı. Ayrıca, Bozcaada’nın florası ve faunası hakkında yaptığı gözlemler, adanın doğal yapısının korunmasına duyduğu memnuniyeti pekiştiriyor. "Çanakkale, Bozcaada benim için çok büyük aşk," ifadesi, bu sevginin derinliğini göstermektedir.
Doğayla İç İçe Bir Yaşam
Demirer, doğayla iç içe yaşamanın kendisine kattıklarını da paylaştı. "Hayat sana güzel dedikleri yer için 21 sene bekledim," diyerek, burada yaşama arzusunun uzun bir süreç içerdiğini belirtti. Bozcaada'daki evinin çevresinde ektiği çam ağaçlarının 20 yaşına girdiğini ve bu ağaçların altında mangal keyfi yaptığını aktardı. "Burada birazdan et mangal da yaparım. Çam kokuları eşliğinde," diye ekleyerek, Bozcaada’da geçirdiği zamanın kendisi için bir huzur kaynağı olduğunu ifade etti.
Doğayı Koruma Mesajı
Ayrıca, çevre bilincinin önemine de değinen Demirer, "Bence yaşadığınız yeri güzelleştirerek başlayın. Dünyayı daha güzel görürsünüz," diyerek, kişisel deneyimlerinin yanı sıra topluma yönelik bir mesaj da vermiş oldu. "Çünkü bu bana yaşadığımı hissettiriyor," diyerek, doğanın insan yaşamındaki yerini vurguladı. Doğayla olan bağı ve onu koruma isteği, Demirer’in yaşam felsefesinin bir parçası haline gelmiş durumda.
Ata Demirer'in Bozcaada'ya olan sevgisi, sadece bir tatil yeri olarak değil, aynı zamanda bir yaşam alanı olarak adanın değerini anlamasını sağlıyor. Bu sevda, onun kişisel tarihinin ve yaşam görüşünün önemli bir parçası olarak öne çıkıyor.
