Serkan Yıldız’dan Çarpıcı Analiz: Fidan ile Ensarioğlu’na İyi Polis - Kötü Polis Oynatılıyor

AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensaroğlu'nun Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ı hedef alarak istifaya davet eden açıklamaları, güvenlik ve istihbarat uzmanı Serkan Yıldız tarafından dikkat çekici bir şekilde analiz edildi. Yıldız, Ensaroğlu'nun ifadelerinin arkasında daha derin bir stratejik planın yattığını öne sürdü.

Ensaroğlu'nun Açıklamaları

Ensaroğlu, yaptığı açıklamada, "Başkanlık sistemimizde politika belirleyici olan irade Cumhurbaşkanı'nın iradesidir. Cumhurbaşkanı'na aykırı tavır gösteren kişi ya görevi bırakır ya da görevden alınır" ifadelerini kullandı. Hakan Fidan'ın Suriye politikasıyla ilgili bazı sert ifadeler kullandığını belirten Ensaroğlu, bu tür söylemlerin Cumhurbaşkanı'nın iradesinin üstünde bir irade olamayacağını vurguladı. Ancak Yıldız, bu açıklamaların AKP içinde Fidan'a karşı bir blok oluştuğu izlenimini vermediğini, bunun aksine kurgulanmış bir “rol paylaşıma” işaret ettiğini belirtti.

Görünürdeki Çatlak ve Kontrollü Kaos

Serkan Yıldız, "İstihbarat analizinde 'görünürdeki çatlak' çoğu zaman sistemin sigortasıdır" diyerek mevcut durumun AKP içinde bir isyan değil, merkezi olarak oluşturulmuş bir strateji olduğunu ifade etti. Yıldız, bu durumun toplumsal kırılmaları önlemek adına uygulanan bir "kontrollü kaos" doktrini çerçevesinde ortaya çıktığını vurguladı. Devletin, Hakan Fidan’ın sert güç diliyle yaklaşması durumunda bölgedeki sosyolojik tabanını kaybedebileceğini, yumuşak bir diyalog dili kullanmasının ise caydırıcılığı sıfırlayabileceğini söyledi.

Gaz Alma Mekanizması

Fidan’ın Suriye ve Irak’taki sert güvenlik politikalarının, Kürt seçmen üzerinde yarattığı baskıyı hafifletmek amacıyla Ensaroğlu gibi figürlerin devreye girdiğini belirten Yıldız, bu kişilerin bu baskıyı "gaz alma" yöntemiyle tahliye ettiğini belirtti. Bu strateji, sert politikaların yarattığı şokun absorbe edilmesini sağlıyor. Ensaroğlu’nun eleştirilerinin, topluma "Hala bizi anlayan birileri var" mesajı vermek üzere kurgulandığını ifade etti.

Hakan Fidan ve İç Politika

Hakan Fidan’ın profilinin klasik bir Dışişleri Bakanı’ndan ziyade bir "Güvenlik Mimarı" olduğunu belirten Yıldız, Fidan’ın söylemlerinin diplomatik nezaketten ziyade askeri gerçeklere dayandığını vurguladı. Fidan’ın, iç siyasete değil, muhataplarının stratejik merkezlerine yönelik bir dil kullandığını belirtti. Ensaroğlu'nun açıklamalarının ise, Fidan’a bir saldırı değil, devlet ile muhafazakar Kürt tabanı arasındaki köprüyü koruma amacı taşıdığını ifade etti.

Stratejik Plan ve İki Farklı Koz

Mehmet Metiner’in "Kürtleri İsrail’e itmeyin" uyarısının da bir stratejik "B Takımı" planı olduğunu belirten Yıldız, Hakan Fidan’ın milliyetçi oyları konsolide ederken Metiner’in de "Ümmet Kardeşliği" kartını masada tuttuğunu söyledi. Bu durum, devletin elinde hem sert hem de yumuşak politikalar için iki farklı koza sahip olduğunu gösteriyor.

Sonuç Olarak

Serkan Yıldız, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu denklemin operatörü olduğunu ve Fidan ile Ensaroğlu arasındaki gerilimi bir yönetim aracı olarak kullandığını ifade etti. Erdoğan’ın, Fidan ile "devletin sert yüzünü" ve Ensaroğlu ile "şefkatini" simüle ettiğini belirten Yıldız, AKP içinde Hakan Fidan’a karşı yapısal bir direniş olmadığını, aksine bu durumun mevcut sistemin tahkim edilmesi için bir süspansiyon mekanizması olarak işlev gördüğünü vurguladı. Bu yaklaşım, partinin geleceği açısından önemli bir stratejik hamle olarak değerlendiriliyor.

İLGİLİ HABERLER