Gelecekte gerçekleştirilecek insanlı Mars görevleri, yalnızca fiziksel kaynakların yönetimini değil, aynı zamanda zamanın doğru bir şekilde ayarlanmasını da gerektirecek. ABD’deki Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü (NIST) tarafından yapılan araştırmalara göre, Mars yüzeyindeki saatler, Dünya’dakilere kıyasla günde ortalama 477 mikrosaniye daha hızlı ilerliyor. İlk bakışta önemsiz görünen bu fark, gezegenler arası iletişim, konumlama ve navigasyon sistemleri için kritik bir öneme sahip olabilir.
Mars Saatinin Hızının Sebebi Nedir?
Bu durumun temelinde, Albert Einstein’ın genel görelilik kuramındaki kütleçekimsel zaman genişlemesi prensibi yatmaktadır. Kütleçekimi güçlü olan alanlarda zaman, dışarıdan bakıldığında daha yavaş akar. Mars'ın kütlesi Dünya'ya göre daha düşük olduğu için, Mars yüzeyindeki kütleçekimi de zayıf kalır; bu da Mars’ta bir saniyenin, Dünya’dakine göre daha kısa sürmesi anlamına gelir. Bu durum, günlük yaşamda da gözlemlenmektedir. Örneğin, GPS uydularındaki atom saatleri, Dünya yüzeyindeki saatlere göre daha hızlı çalışmakta; eğer bu fark düzeltilmezse, konumlama hataları hızla artmaktadır.
Mars’a gelindiğinde, durum daha da karmaşıklaşmaktadır. Hesaplamalara göre, 477 mikrosaniyelik fark sabit değildir; Mars’ın Güneş etrafındaki eliptik yörüngesi nedeniyle bu günlük fark, bir Mars yılı boyunca 266 mikrosaniye etrafında değişiklik gösterebilir. Ayrıca, Mars'ın kendi ekseni etrafındaki dönüşü, Dünya’ya göre yaklaşık 40 dakika daha uzun sürmektedir. Mars yılı ise yaklaşık 687 gün sürmektedir. Dolayısıyla, hem zaman dilimleri hem de takvim sistemleri birbirinden farklı işlemektedir.
Neden Şimdi Önemli?
477 mikrosaniye, günlük hayatta göz ardı edilebilecek bir süre gibi görünebilir. Ancak gezegenler arası görevlerde, bu kadar küçük zaman dilimlerine bile tahammül edilemez. Örneğin, bir rover’ın konumunu metre hassasiyetinde tutmak, iniş sırasında araçların birbirini doğru zamanda görmesi ve Dünya'dan gönderilen komutların doğru zaman damgasıyla işlenmesi gibi durumlar, ortak bir zaman çerçevesi olmadan daha da karmaşık hale gelir. Araştırmacıların amacı, Dünya’daki UTC’ye benzer şekilde, Ay için geliştirilen standartların ardından, Mars için de yüksek hassasiyetli ve sürdürülebilir bir “gezegensel zaman” yaklaşımı oluşturmaktır. Küçük gibi görünen mikrosaniyeler, Mars’ta kurulacak iletişim ve navigasyon altyapısı büyüdükçe, önemli hatalara neden olabilecek bir unsur haline gelebilir.