Kayseri'de bir boşanma davasında, eşine isimsiz çiçek göndererek güven testi yaptığı iddia edilen erkeğin eylemi, Yargıtay tarafından kusurlu hareket olarak değerlendirildi. Bu durum, boşanma süreçlerinde tarafların davranışlarının ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Dava Süreci ve Tarafların İddiaları
Kayseri Aile Mahkemesi'nde görülen davada, taraflar resmi nikahlı olmalarına rağmen evlilik birliğinin fiili olarak kurulamadığı gerekçesiyle karşılıklı boşanma davası açtı. Davacı erkek, evlilik sürecinde kadının tutarsız davranışlar sergilediğini, kendisine hakaret içeren mesajlar gönderdiğini ve ailesinin evliliklerine müdahale ettiğini öne sürdü. Bu nedenle erkek, boşanmanın yanı sıra maddi ve manevi tazminat talep etti.
Davalı kadın ise, ortak yaşamı kurmak istemeyen tarafın erkek olduğunu savunarak, erkeğin kıskanç tavırlar sergilediğini ve sosyal medya hesabına izinsiz girerek paylaşımlar yaptığını iddia etti. Ayrıca, erkeğin kendisini denemek amacıyla adına isimsiz çiçekler gönderdiğini belirterek boşanma ve tazminat talep etti.
Mahkeme Kararının Detayları
19 Eylül 2022 tarihinde verilen kararda, mahkeme kadının düğün sürecindeki tutumunu, ailesinin altın konusundaki müdahalesini ve erkeğe gönderdiği hakaret içerikli mesajları dikkate alarak kadını ağır, erkeği ise az kusurlu buldu. Bu bağlamda, tarafların boşanmasına karar verildi ve kadının 30 bin TL maddi, 25 bin TL manevi tazminat ödemesine hükmedildi. Kadının tazminat talebi ise reddedildi.
İstinaf ve Temyiz Süreci
Kararın istinafa taşınmasının ardından dosya, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2'nci Hukuk Dairesi tarafından incelendi. Bu mahkeme, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğuna kanaat getirerek tarafların istinaf başvurularını esastan reddetti. Ancak dosya, temyiz edilmesi üzerine Yargıtay'a taşındı.
Yargıtay'ın Değerlendirmesi
Yargıtay 2'nci Hukuk Dairesi, erkeğin eşine güvenmeyerek ve kıskanç tavırlar sergileyerek onu denemek amacıyla isimsiz çiçek göndermesinin dosya kapsamı ve tanık beyanlarıyla sabit olduğunu belirtti. Yargıtay, bu davranışın kusur olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğuna hükmetti. Bu nedenle, erkek lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminatların koşullarının oluşmadığına karar verildi.
Yerel Mahkemenin Yeniden Değerlendirmesi
Yargıtay’ın bozma kararının ardından dosya yeniden yerel mahkemeye gönderildi. Yerel mahkeme, bozma ilamına uyarak tarafların eşit kusurlu olduğuna ve her iki tarafın da tazminat taleplerinin reddine karar verdi. Kararın yeniden temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 2'nci Hukuk Dairesi, onama kararı vererek süreci sonlandırdı.