1 Eylül Dünya Barış Günü'nde Anlamlı Bir Miting Düzenlendi
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla önemli bir 'barış mitingi' gerçekleştirdi. Mitingin ana temasını oluşturan "Barış, eşitlik, özgürlük ve adalet istiyoruz" sloganı, etkinliğe katılan binlerce vatandaş tarafından coşkuyla haykırıldı. Miting, Cumhuriyet Meydanı'ndan Gündoğdu Meydanı'na kadar süren bir yürüyüşle başladı ve katılımcılar, barış ve adalet taleplerini dile getirdi.
İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz'dan Kritik Açıklamalar
Mitingde konuşan İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, 1 Eylül'ün sadece savaşın yıkıcı sonuçlarının hatırlanması değil, aynı zamanda kapitalizmin yarattığı sömürü düzenine, emperyalist işgallere ve militarizme karşı ortak bir mücadele çağrısı olduğunu vurguladı. Yılmaz, "Barış, hiçbir sömürücü güce bırakılmayacak kadar kutsal ve hayati bir duruştur" diyerek, barışın sağlanmasının bir zorunluluk olduğunu ifade etti.
Tarihsel Bir Perspektiften Barış ve Savaş
Yılmaz, konuşmasında İkinci Dünya Savaşı'nın yarattığı yıkımlara dikkat çekerek, "1939'da Nazi Almanyası'nın Polonya'yı işgaliyle başlayan savaş, tarihin en büyük trajedilerinden biriydi. 60 milyondan fazla insan hayatını kaybetti" dedi. Yılmaz, bu trajedinin ardından "bir daha asla" sözüyle başlayan umutların, günümüzde hâlâ tehlikede olduğunu belirtti. Özellikle günümüzdeki savaşların ve çatışmaların, emperyalist blokların çıkar çatışmalarından kaynaklandığını vurguladı.
Kapitalizm ve Savaş İlişkisi
Yılmaz, günümüzde savaşların ve yoksulluğun "kader" değil, sermaye düzeninin bilinçli tercihleri olduğunu belirtti. Birleşmiş Milletler verilerine atıfta bulunarak, her gün 20 binden fazla çocuğun yoksulluk ve açlık nedeniyle hayatını kaybettiğini hatırlattı. Yılmaz, "Her yıl silahlanmaya trilyonlarca dolar harcanıyor ve bu durum, savaşı ve yoksulluğu doğuran sistemin acımasız yüzünü gözler önüne seriyor" dedi.
Barışın Gerçek Anlamı ve Kadınların Rolü
Demokratik Parti İzmir Kadın Meclisi Sözcüsü Türkan Ağaçlı, barışın sadece savaşsızlık olmadığını, aynı zamanda adalet, özgürlük ve eşitliğin somut karşılığı olduğunu dile getirdi. Ağaçlı, "Gerçek barış, kadınların eşit yurttaşlıkla güçlendiği bir dünyada anlam bulur" diyerek, kadınların barış mücadelesinin önemine vurgu yaptı.
Doğa ve Barış İlişkisi
Ağaçlı, barışın doğayla uyum içinde olması gerektiğini belirterek, "Kapitalist düzen, doğanın hoyratça talan edilmesiyle insanlığa ölüm getiriyor" dedi. Barışın, sadece silahların sustuğu bir an değil, doğayla uyumlu, sürdürülebilir bir yaşamın da teminatı olması gerektiğini ifade etti.
Mücadele Devam Edecek
Mitingde son sözlerini Ağaçlı, "Kalıcı barış sağlanana kadar 1 Eylül, mücadele günü olacaktır" diyerek tamamladı. "Savaşlara ve militarizme 'hayır' diyoruz. Emeğin sömürülmediği, halkların özgür olduğu bir dünya için barışa evet!" diyerek, barış talebinin sadece bir özlem değil, aynı zamanda hukuki ve meşru bir hak olduğunu vurguladı.
