ING Global, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) para politikası ve ekonomik büyüme hakkında önemli öngörülerde bulundu. Kuruluş, üçüncü çeyrekte Türkiye'nin büyüme görünümünde bazı zayıflıkların gözlemlenmesine rağmen, mevsimsellikten arındırılmış verilerin ekonomik aktivitenin beklentilerin üzerinde güçlü seyrettiğini gösterdiğini vurguladı. Bu durum, piyasalardaki dinamiklerin ve talep koşullarının enflasyon üzerinde belirleyici olabileceğini ortaya koyuyor.
Ekonomik Göstergelerdeki Son Durum
ING analistleri, dördüncü çeyrek için PMI, kapasite kullanım oranı ve güven endeksleri gibi öncü göstergelerin, Türkiye ekonomisinde yeniden bir büyüme ivmesi kazandıracağını belirtti. Ancak güçlü talep koşullarının, 2026 yılı için öngörülen dezenflasyon sürecini olumsuz etkileyebileceği ifade ediliyor. Raporda, kasım ayı enflasyonunun düşüş eğiliminde olduğu hatırlatılırken, mevcut talep dinamiklerinin bu süreçte risk oluşturabileceği vurgulanıyor.
Faiz İndirimleri ve Beklentiler
Raporda, TCMB'nin faiz indirimlerinde temkinli bir yaklaşım benimseyeceği öngörülüyor. ING Global, politika faizinin 2025 yıl sonunda yüzde 38,5 seviyesine gerilemesini, 2026 sonunda ise yüzde 27’ye düşmesini bekliyor. Bununla birlikte, enflasyonda meydana gelebilecek olası yukarı yönlü sürprizler ve siyasi gelişmelerin, faiz patikasında yukarı yönlü riskler yaratabileceği belirtiliyor. Bu durum, piyasa oyuncuları ve ekonomi analistleri tarafından dikkatle izleniyor.
Sonuç olarak, ING Global'in raporu, Türkiye ekonomisinin mevcut durumu ve gelecekteki olası gelişmeler hakkında önemli bilgiler sunuyor. Faiz oranlarının ve enflasyonun seyrinin belirsizlikler içermesi, yatırımcılar ve politika yapıcılar için kritik bir konu olmayı sürdürüyor.
