Milyonlarca çalışanın dikkatle izlediği asgari ücret, yıllar içindeki değişimiyle birlikte önemli bir ekonomik gösterge olarak öne çıkıyor. Türkiye'de net asgari ücretin 2002 yılından bu yana dolar bazında 520 dolara yükselmesi, bu sürecin ne denli etkili olduğunu ortaya koyuyor. Bu artış, Türkiye ekonomisinin fiyat istikrarını güçlendirmeye yönelik politikalarının bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
Enflasyon ve Ekonomik Dönüşüm Süreci
Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın uyguladığı mali disiplin politikaları, 2022 Ekim ayında yüzde 85,5 seviyesine ulaşan yıllık enflasyonun, 2025 yılı itibarıyla yüzde 31,1'e gerilemesine katkı sağladı. Bu dönemde gıda, temel mal, hizmet, kira ve eğitim gibi ana kalemlerdeki enflasyon oranlarında da dikkate değer düşüşler gözlemlendi. Gıda enflasyonu 43 puan, temel mal enflasyonu 38 puan, hizmet enflasyonu 52 puan, kira enflasyonu 62 puan ve eğitim enflasyonu 39 puan geriledi. Bu gelişmeler, fiyatlardaki iyileşmenin kalıcı bir eğilim haline geldiğini gösteriyor.
Kira Enflasyonundaki Düşüş ve Konut Arzı
Kasım ayında kaydedilen son 42 ayın en düşük kira enflasyonu, konut arzını artıracak projelerle birlikte, önümüzdeki dönemde ek iyileşme fırsatları sunuyor. 2002'den 2025 yılına kadar asgari ücretin reel olarak 2,2 kat artması, bu süreçte uygulanan ücret politikalarının alım gücünü korumadaki etkinliğini de gözler önüne seriyor. Hükümetin uyguladığı asgari ücret artışları, çoğu dönemde enflasyon oranlarının üzerinde gerçekleşti; 2023 yılında enflasyon yüzde 64,8 iken asgari ücret yüzde 107,3 artırıldı. 2024 yılı için enflasyon yüzde 44,4, asgari ücret artışı ise yüzde 49,1 olarak belirlendi. 2025 yılında ise asgari ücretin yüzde 30 artışla 22 bin 104 liraya yükselmesi bekleniyor.
Uluslararası Karşılaştırmalar ve Avrupa'daki Yerimiz
Net asgari ücretin dolar bazında 520 dolara ulaşması, Türkiye'nin Uluslararası karşılaştırmalarda Polonya, Romanya ve Macaristan'ın ardından Avrupa'da dördüncü sırada yer almasına olanak tanıdı. Bu durum, ülkenin ekonomik politikalarının bir sonucu olarak değerlendirilebilir. Ekonomi uzmanları, yıl sonunda netleşmesi beklenen yeni asgari ücretin belirlenmesinde makroekonomik istikrarın korunmasının önemine vurgu yapıyor.
Ücret Politikaları ve Ekonomik Beklentiler
Uzmanlar, güçlü bir dezenflasyon sürecinin yaşandığı bu dönemde, ücret politikalarının da bu süreci destekleyici bir çerçevede ele alınmasının önem taşıdığını belirtiyor. Çalışanların alım gücünün korunması ve fiyat istikrarındaki kazanımların kalıcı hale getirilmesi açısından bu yaklaşım kritik bir rol oynuyor. Ancak, yüksek oranlı artışların hizmet sektöründe maliyet yönlü baskı oluşturabileceği konusunda da uyarılar yapılıyor. Sürecin dengeli yönetilmesi halinde bu risklerin sınırlı kalabileceği düşünülüyor.
Ekonomik programın kararlılıkla sürdürülmesi, mali disiplinin güçlendirilmesi ve arzı artıran yapısal adımların devreye alınmasıyla birlikte, fiyat istikrarında görülen olumlu tablonun devam etmesi bekleniyor. Yetkililer, 2026 yılına kadar tek haneli enflasyon hedefine ulaşılmasının 'gerçekçi ve ulaşılabilir' olduğunu ifade ediyor ve yaklaşan asgari ücret düzenlemesinin de bu çerçevede dengeli bir yaklaşımla ele alınacağını vurguluyor.