Türkiye'nin Trump'ın Gazze Planına Yaklaşımı

ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'ye yönelik açıkladığı 20 maddelik barış planı, Türkiye'nin dış politikasında dikkatle ele alınan bir konu haline geldi. Türkiye, bu gelişmeler ışığında temkinli ama aktif bir tutum sergileyerek, sürecin barışla sonuçlanmasına katkı sağlama çabalarını sürdürüyor.

Erdoğan'dan İlk Tepki

Trump ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 29 Eylül'de Beyaz Saray'da bir araya gelerek Gazze ile ilgili hazırlanan planı kamuoyuna duyurdular. Bu önemli gelişmeler üzerine Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Trump'ın Gazze'de barış sağlama çabalarını takdir ettiğini belirtti. Erdoğan, "Tarafların kabul edeceği adil ve kalıcı bir barışın tesis edilmesi için Türkiye olarak biz de sürece katkı vermeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. Bu açıklama, Erdoğan'ın Hamas'ın plana karşı nasıl bir tutum sergileyeceğine dikkat çektiği şeklinde yorumlandı.

Diplomatik Girişimler ve Toplantılar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 Eylül'de sekiz İslam ülkesi lideriyle bir toplantıya katılarak Gazze konusunu ele aldı. Ayrıca, Erdoğan ve Trump'ın 25 Eylül'de Beyaz Saray'da gerçekleştirdiği görüşme, iki ülke arasındaki işbirliğinin önemli bir göstergesi oldu. Türkiye'nin Milli Güvenlik Kurulu, 30 Eylül'de yaptığı toplantıda da adil ve kalıcı barış için atılan her türlü olumlu adıma destek verme taahhüdünde bulundu.

Türkiye'nin Rolü ve Planın İçeriği

Ancak, Ankara'nın şu ana kadar 20 maddelik barış planının içeriği konusunda herhangi bir teknik veya siyasi değerlendirme yapmadığı gözlemleniyor. İlgili kaynaklar, Türkiye'nin temkinli bir dil kullandığını, fakat aynı zamanda sürecin ateşkesle sonuçlanması için destek sağladığını ifade ediyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 28 Eylül'de New York'ta düzenlediği basın toplantısında, Gazze'de bir ateşkes sağlanması için sessiz ama yoğun bir diplomasi trafiği yürütüldüğünü belirtti. Fidan, Türkiye'nin bu süreçteki amacının insani yardımların hızla bölgeye ulaşmasını sağlamak olduğunu vurguladı.

Barış Kurulu ve Türkiye'nin Katkısı

Fidan, aynı toplantıda Erdoğan'ın Trump ile birlikte sekiz İslam ülkesini bir araya getirme fikrinin gündeme geldiğini ifade etti. Trump, 29 Eylül'de yaptığı açıklamada, İslam ülkelerinin barış planını desteklediğini ve bu süreçte birçok liderle iletişim halinde olduklarını belirtti. Gazze'deki sürecin yönetimi için kurulması önerilen "Barış Kurulu"na liderlik edeceğini de sözlerine ekledi. Ancak Türkiye'nin bu kurula katılıp katılmayacağı ve uluslararası güce ne şekilde katkı sağlayacağı henüz netlik kazanmış değil.

Hamas ile İlişkiler ve İstihbarat Temasları

Türkiye'nin süreçteki rolünü daha somut hale getiren bir diğer gelişme ise Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın'ın 30 Eylül'de Doha'ya gerçekleştirdiği ziyaretti. Kalın, burada Katar Başbakanı Muhammed al-Tani, Mısır istihbarat başkanı Hasan Rashad ve Hamas ile planı ele aldı. Arap basınında çıkan haberlere göre Türkiye, Katar ve Mısır temsilcileri, Hamas’ın planı reddetmemesi yönünde çağrıda bulundular. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın da 1-2 Ekim tarihlerinde Körfez ülkelerinde temaslarda bulunacağı öğrenildi.

Son olarak, Fidan’ın Suudi Arabistan'daki bir konferansa katılacağı ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde Gazze planının değerlendirilmesi amacıyla temaslarda bulunacağı bildirildi. Türkiye'nin Hamas ile yakın ilişkileri, bu süreçte Türkiye'nin oynayacağı rolü daha da önemli kılmaktadır. Hamas heyetleri sıkça Türkiye'de üst düzey görüşmelerde bulunuyor ve Türkiye, bu süreçteki diplomatik girişimlerini sürdürmeye kararlıdır.

İLGİLİ HABERLER