Türkiye Jeopolitik Yönünü Tayin Ediyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump arasındaki Beyaz Saray Oval Ofisi'nde gerçekleşen görüşme, Türkiye'nin jeopolitik tercihleri açısından önemli bir dönüm noktası olarak öne çıkıyor. Bu görüşme, Türkiye'nin uluslararası ilişkilerdeki yöneliminin yanı sıra, iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin geleceği açısından da kritik bir anlam taşıyor.

Türkiye'nin Jeopolitik Rotası

Türkiye, geçmişte Rusya ile olan işbirliğinde önemli adımlar atmıştı. S-400 hava savunma sistemi alımı ve Akkuyu Nükleer Enerji Santrali gibi projeler, bu işbirliğinin somut örnekleri arasında yer alıyor. Ancak, son görüşmeden sonra Türkiye'nin yönelimi, ABD'nin F-35 ve F-16 savaş uçakları ile Boeing'in uçaklarına doğru kaymış durumda. Ayrıca, Türkiye ile ABD arasında ileride hayata geçirilecek Stratejik Sivil Nükleer İşbirliği Mutabakatı da bu yeni yönelimin bir parçası olarak değerlendiriliyor.

Jeopolitik Sınamalar ve Yeni Süreç

Türkiye, Suriye savaşının ve Rusya-Ukrayna çatışmasının etkisiyle, jeopolitik kimliğini belirlemede çeşitli zorluklarla karşılaşmıştır. Bu bağlamda, Suriye'deki iç savaş, Karabağ'daki gelişmeler ve bölgedeki güç mücadeleleri, Türkiye'nin stratejik kararlarını etkilemiştir. Türkiye, bu süreçte ABD ile yeni bir ilişki kurma çabasına girmiştir. Bu çaba, hem ekonomik hem de askeri potansiyellerin artırılması açısından önemli bir adım olarak algılanmaktadır.

Geçmişle Yüzleşme ve İlişkilerin Gelişimi

24 Kasım 2015'te bir Rus uçağının düşürülmesi ve İdlib'de 34 Türk askerinin şehit edilmesi gibi olaylar, Türkiye'nin jeopolitik tercihlerini zorlayan önemli sınamalar arasında yer almaktadır. Ayrıca, S-400 alımı nedeniyle uygulanan CAATSA yaptırımları ve ABD ile yaşanan çeşitli krizler, Türkiye'nin uluslararası alandaki konumunu etkilemiştir. Bu bağlamda, Türkiye'nin NATO üyeliği bile tartışma konusu olmuştur. Ancak, mevcut süreçte Türkiye'nin jeopolitik kimliğini netleştirecek adımlar atması gerektiği görülmektedir.

İki Ülke Arasındaki Temel Sorunlar

Toplantının en somut çıktılarından biri, Türkiye ile ABD arasında Stratejik Sivil Nükleer İşbirliği Mutabakatı'nın imzalanması oldu. Ayrıca, Türk Hava Yolları'nın Boeing firmasından 75 adet uçak alımıyla ilgili anlaşma da dikkat çekmektedir. Ancak, YPG/SDG meselesi, iki ülke arasındaki ilişkilerde hala önemli bir sorun olarak durmaktadır. ABD'nin, Suriye'deki YPG'ye sağladığı destek, Türkiye'nin güvenlik endişelerini artırmakta ve ilişkilerin geleceğini olumsuz yönde etkilemektedir.

Gelecek Perspektifi

Türkiye, jeopolitik konumunu güçlendirmek ve uluslararası alandaki etkisini artırmak amacıyla çeşitli stratejik adımlar atmaktadır. Ekonomik ve askeri sorunları aşmak, iç cepheyi güçlendirmek ve komşularıyla olan ilişkilerini geliştirmek, Türkiye'nin öncelikleri arasında yer almaktadır. Ancak, ABD ile olan ilişkilerdeki belirsizlikler ve bölgedeki güç dengeleri, Türkiye’nin stratejik kararlarını etkileyecek unsurlar olarak öne çıkmaktadır.

Sonuç olarak, Türkiye’nin uluslararası ilişkilerdeki yeni yönelimi, hem ekonomik hem de askeri anlamda önemli fırsatlar sunarken, aynı zamanda çeşitli zorlukları da beraberinde getirmektedir. Bu süreçte, Türkiye'nin stratejik akılla hareket etmesi ve uluslararası dinamikleri dikkatle takip etmesi gerekmektedir.

İLGİLİ HABERLER