TTB'den İsrail'e Tıbbi Tarafsızlık Çağrısı

Türk Tabipleri Birliği (TTB), Gazze'de yaşanan insani kriz nedeniyle İsrail Tabipleri Birliği'ne (İMA) tıbbi tarafsızlık ilkesine sahip çıkma çağrısında bulundu. Bu çağrı, bölgedeki sağlık sisteminin çöküşü ve sivil kayıpların artışı karşısında önem arz ediyor.

Gazze'deki Durumun Ciddiyeti

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları devam ederken, bölgedeki insani durum her geçen gün daha da kötüleşiyor. Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, Ekim 2023 itibarıyla 60 binden fazla sivil yaşamını yitirdi. UNICEF raporları ise yalnızca çocuk ölümlerinin 18 bini aştığını ortaya koyuyor. Günlük ortalama 28 çocuğun hayatını kaybettiği Gazze’de sağlık altyapısı büyük oranda işlevsiz hale gelmiş durumda. 36 hastanenin yüzde 94’ü, İsrail ordusunun doğrudan saldırıları sonucunda çalışamaz duruma geldi. En az 1.500 sağlık çalışanı hayatını kaybederken, 350’den fazlası gözaltında tutuluyor. Gazze’de açlık ve kıtlık giderek artarken, BM, 22 Ağustos 2025 tarihinde bölgede resmen kıtlık ilan etti.

TTB'nin Mektubu

TTB, mevcut duruma dikkat çekmek amacıyla İsrail Tabipleri Birliği’ne resmi bir mektup gönderdi. Mektupta, tıp etiği ve insan haklarının temel ilkelerinden biri olan “tıbbi tarafsızlık” ilkesine vurgu yapıldı. TTB, İsrailli hekimlerin işkence uygulamalarına karıştığına dair iddiaları hatırlatarak, bu tür suçlamaların derhal soruşturulması gerektiğini belirtti. Ayrıca, sağlık kuruluşlarına yönelik saldırıların uluslararası insancıl hukuk çerçevesinde “savaş suçu” olarak değerlendirildiği ifade edildi.

TTB'nin Talepleri

TTB’nin İsrail Tabipleri Birliği’ne ilettiği çağrıda, sağlık personeline ve hastanelere yönelik saldırıların durdurulması, gözaltındaki sağlık çalışanlarının koşulsuz serbest bırakılması, tıbbi yardımın bölgeye engelsiz biçimde ulaştırılması, Gazze’ye yönelik ablukanın kaldırılması ve BM denetiminde yardımların dağıtılması gibi talepler öne çıktı. Ayrıca, uluslararası hukuka uygunluğun sağlanması ve sorumluların yargılanması gerektiği vurgulandı. TTB, mesleki etik sorumluluk gereği, İsrail Tabipleri Birliği’nin bu saldırılara karşı açık bir tutum alması gerektiğinin altını çizdi.

Mektubun sonunda TTB, İsrail Tabipleri Birliği’nin gerekli adımları atmadığı takdirde kurumla herhangi bir işbirliği yapılmayacağını ve diğer ülke tabip birliklerini de benzer bir tutum almaya davet edeceğini duyurdu. TTB, sağlık mesleğinin özünün insan yaşamını korumak olduğunu belirterek, “Biz hekimler savaşa karşı, barıştan yana olmak zorundayız” ifadesiyle çağrısını sonlandırdı.

İLGİLİ HABERLER