Hamas, 9 Eylül tarihinde Katar'ın başkenti Doha'da gerçekleşen suikast girişiminin ardından Gazze'deki ateşkes müzakerelerinin durduğunu bildirdi. Yapılan açıklamada, arabuluculardan herhangi bir yeni teklifin alınmadığı vurgulandı. Bu durum, bölgedeki tansiyonun yükselmesine ve müzakerelerin yeniden başlaması yönündeki umutların sönmesine yol açtı.
Ateşkes Müzakerelerinin Durdurulması
Hamas, 9 Eylül'de İsrail ordusunun Doha'daki müzakere heyetine yönelik düzenlediği hava saldırısının ardından ateşkes müzakerelerinin askıya alındığını duyurdu. Yapılan yazılı açıklamada, "Kardeş arabuluculardan herhangi bir yeni teklif almadığımızı teyit ederiz" ifadesi dikkat çekti. Müzakerelerin, bu suikast girişiminin ardından durduğu ifade edildi.
Arabuluculardan Gelen Teklifler
Hamas, arabuluculardan gelecek olası yeni tekliflere açık olduklarını belirtti. Ancak, bu tekliflerin Filistin halkının ulusal haklarını garanti altına alması gerektiğinin altı çizildi. Partinin açıklamasında, "Arabuluculardan gelecek muhtemel teklifleri olumlu ve sorumlu bir şekilde değerlendirmeye hazırız" denildi. Bu durum, Hamas’ın müzakerelerdeki kararlılığını ve Filistin halkının haklarını koruma konusundaki hassasiyetini göstermektedir.
Doha'daki Suikast ve Sonuçları
İsrail ordusunun 9 Eylül'deki hava saldırısında, Hamas Siyasi Büro Üyesi Halil el-Hayye'nin bulunduğu heyet hedef alındı. Saldırıda Halil Hayye'nin Ofis Müdürü Cihad Lebed, Hayye’nin oğlu Hemmam Hayye ve diğer bazı Hamas üyeleri hayatını kaybetti. Saldırının ardından Katar, bu eylemi kınayarak "karşılık verme hakkını saklı tuttuğunu" duyurdu. Bu olay, bölgede daha önce yaşanan gerginlikleri artırma potansiyeline sahip.
Önceki Ateşkes Teklifleri
Hamas, daha önce 18 Ağustos'ta arabulucuların sunduğu kısmi ateşkes ve esir takası teklifini kabul etmişti. Ancak İsrail, bu öneriye yanıt vermemişti. Hamas’ın kabul ettiği teklifin, daha önce İsrail tarafından onaylanan Witkof planıyla uyumlu olduğu bilgisi de dikkat çekti. Bu durum, taraflar arasındaki müzakerelerin ne denli karmaşık ve hassas olduğunu ortaya koymaktadır.
Bölgedeki gelişmelerin izlenmesi, tarafların karşılıklı tutumları ve uluslararası arabulucuların rolü, ilerleyen dönemlerde ateşkes müzakerelerinin seyrini etkileyebilir. Mevcut durum, hem bölge halkının hem de uluslararası toplumun dikkatle takip ettiği bir mesele olmaya devam ediyor.
